"Dokunuşlar Arasında" sergisi, bedenin, mekanın ve doğanın birbirleriyle olan ilişkilerini derinlemesine keşfeder. Sergi, fiziksel temasın ötesinde, dokunmanın duygusal ve düşünsel boyutlarını inceler. Bedenin mekana ve doğaya nasıl dokunduğunu, mekanın beden üzerinde nasıl bir iz bıraktığını ve doğanın bu üçlü içindeki yerini anlamaya fırsat sunar.
Gabriel Josipovici "bakmak hiçbir şeye mal olmaz, oysa dokunmak hem bir seçimi, hem de bir bedeli içerir" der. Bu ifade, bedenin fiziksel dünya ile kurduğu derin bağlantıyı vurgular. Dokunma, sadece yüzeysel bir temas değil, aynı zamanda bilinçli bir seçim ve bu seçimin getirdiği sorumlulukları da içerir. Bu perspektif, sanatın dokunsal yönlerini ve bedenin çevresiyle olan etkileşimini daha derinlemesine anlamamıza yardımcı olur. Sergi, sanatın dokunulabilir özünü ve bu özelliğin izleyicilerin iç dünyalarıyla nasıl etkileşime geçtiğini aktaran bir deneyim alanı açar.
Yerde oyun oynarken toprağa, aynadan kendini izlerken sessiz duran bedene, bir cıvatayı resmederken onu çevirdiğine, asma kilitli kapının sesine, cevizin kabuğuna, yumurtaya, yaprağa, ağacın dokusuna, merdiven demirlerine, kuşlara, kapı aralığından çıkan ışığa, sessiz hikayelere, gözden kaçanlara, ayrıntılara, keşiflere D _____ O _____ K _____ U _____ N _____ U _____ R